top of page
  • Writer's pictureMehdi Sosar

Bir Ruh Hali Olarak Kapitalizm

Normalde siyaset ve ekonomi alanlarında özel bir anlamı ve işaret ettiği müşahhas bir göstereni olan Kapitalizm kavramı, halk dilinde emperyalizm ve sömürü gibi kelimelerle eş anlamlı olacak şekilde kullanılmaktadır. Sade vatandaşın diline pelesenk olan bu yanlış kullanım, biraz da sol anlatının kamusal tartışmalardaki gücünden kaynaklanıyor demek yanlış bir tespit olmayacaktır. Buradaki sorun kavramın “sadece” bu şekilde ve “öcü / sömürücü” düzen anlamında kullanılmasıdır. Bu yazının amacı Kapitalizm'in Marksist anlatı haricinde de tanımlanabileceğini göstermektir. Bunun için sadece siyaset bilimi kitaplarında kalmış ve popüler kültüre çok sirayet etmemiş bir Kapitalizm anlatısı yapan Max Weber’in Kapitalizm'in Ruhu fikri kısaca aktarılacaktır.


Yorumsamacı bir yazar: Max Weber


Max Weber'in fotoğrafı
Max Weber

Weber’in Kapitalizm tanımı son derece ilginç olmasına rağmen ilgilileri hariç kimsece pek bilinmez. Bu biraz da Weber’in eserlerini anlaşılması zor bir dil ve metotla yazmasından kaynaklı olabilir. Weber sosyal bilimlerde Tarihselci / Yorumsamacı denilen bir metodun en önemli temsilcilerinden biridir. Weber gibi yorumsamacılar herhangi bir sosyal olay veya olguyu açıklamak için büyük modeller veya yapısal analizler gibi yöntemlere başvurmazlar. Yapısalcılar her olayın özgünlüğünü önceleyerek o olaydaki eylemleri, eyleyen aktörleri, onların motivasyonları, inançları ve aralarındaki bağları derinlemesine incelemeyi tercih ederler. Somut bir örnek vermek gerekirse bir ülkede devrim olduğunda Yorumsamacı bir siyaset bilimci devrimi gerçekleştiren aktörlerin hangi motivasyonlarla böyle bir eyleme geçtiklerini onların ekonomik sınıfından ve dönemin siyasi yapısından daha fazla önemser. Bu mantık Weber’in yazılarında da karşımıza çıkar. Weber’in yorumsamacı tarzının en bariz örneği onun Kapitalizm'in doğuşunu incelediği Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu kitabında karşımıza çıkar.


Kapitalizm'in Ruhu


Kapitalist kime denir? Bir insanı Kapitalist yapan nedir?

Weber’e göre Kapitalizm'in, yani sermayeciliğin, 16. Yüzyıl Kuzey Avrupa’sında doğuşu tesadüf değildir. İlk ortaya çıktığı zamandaki koşullara bakıldığında Kapitalizm üstün bir çalışma azmi ve sermaye biriktirme yeteneği gerektiriyordu (aslında hala öyle olduğunu söyleyebiliriz). Bu azmi sağlayacak en önemli motivasyon dinden başka bir şey olamazdı. Protestanlığın yayıldığı coğrafyalarda Kapitalizm hızlı bir şekilde gelişiyordu çünkü Protestanlığın ahlak felsefesinde Katoliklikte olmayan iki inanış vardı: birincisi, çalışmak, özellikle en iyi yaptığın işi düzenli ve sıkı bir şekilde yapmak, bizatihi bir ödevdi. İkincisi bu çalışma erdemi, asketizm düsturu (dünyevi zevklerden uzak durmak olarak basitleştirebiliriz) etrafında şekillenen bir yaşam tarzıyla “taçlandırılmalıydı”. İnançlı bir Protestan, çalışkan bir tüccar olup kazandığı parayı zevk-u sefa için harcamayıp o parayı da çalışmak için harcarsa tanrının makbul kulu olup olmadığı sorusundaki sonsuz çelişkide kendine olumlu bir yanıt arayabiliyordu. Gerçekten de bu disiplin bir taciri hem daha motive hem daha başarılı yapacak sihirli anahtar gibiydi. Günümüzde bile böyle bir karaktere sahip olan birinin ticarette daha başarılı olabileceğini sağduyumuzla kavrayabiliriz. Hatta belki de bu yüzden zengin tacirlerin aslında cimri insanlar olduğunu düşünürüz. Weber’in Protestanlığa yakıştırdığı karakter özelliğini Avrupa merkezcilikten arındırıp güncelleyerek şöyle bir sonuca varabiliriz: evet Kapitalizm biraz da ruh hali ve bir davranış kalıbını simgeler. Bu davranış kalıbına, çalışkan, birikim yapmaya hevesli ve birikimini harcamak yerine yine sermaye olarak kullanmayı önceleyen azimli veya kimine göre ihtiraslı bir mizacı taşıyan insanlarda rastlarız.


Kapitalist Kimdir?


Weber’in sunduğu bu çerçeveyi dikkate alarak “Kapitalist kimdir?” Sorusuna verdiğimiz cevabı da yeniden kalibre edebiliriz. Örneğin Kapitalist deyince aklınıza Ali Koç mu geliyor? Belki de daha evrensel bir anlayışınız var ve Jeff Bezos, Elon Musk gibi isimleri düşünüyorsunuz. Kapitalizm'i aynı zamanda bir ruh hali olarak görmeye başladığımızda artık mahalledeki esnaf, üniversite kantincisi veya yan sokaktaki nalbur işletmecisinin de en az Elon Musk kadar Kapitalist olduğunu kavrayabiliriz. Ne de olsa kantinci abi de Kapitalist ahlakına uygun bir biçimde her sabah hepimizden erken kalkıyor, dükkanını açarak ucuza mal ettiği tostların üzerine biraz kar payı ekleyerek bize satıyor ve tutumlu bir hayat tarzıyla karını sermayeye çevirerek tostçu dükkanını büyütmek yahut yeni bir kantin daha açmayı hedefliyor. Sonuç olarak kantinci abi ve Elon Musk farklı para birimi ve miktarıyla uğraşmakla birlikte benzer bir karakteri ve ruh halini paylaşıyor. Weber’e göre Kapitalizm tam da bu karakter ve ruh halini temsil ediyor.





Mehdi Sosar yazıları

keywords: Bir ruh hali olarak Kapitalizm, Kapitalizm nedir?, Kapitalist kimdir? mehdi sosar, Mehdi Sosar, politichub blog yazıları, Weber, Weber ve Kapitalizm




bottom of page